Ritüellerde neler yapmamız, nasıl ilerlememiz gerektiğinden çokça konuşurken, temeline hiç dokunmadığımızı farkettim…
Hazır önümüzde Bahar Ekinoksu, güçlü dolunaylar ve mevsim geçişleri varken “yaşam alanlarımıza ritüellerimizi nasıl uyarlayabiliriz?”, “kendi sunak alanlarımızı nasıl oluşturabiliriz?” biraz bundan bahsedelim istiyorum…
“Sunak Alanı” özellikle Türk evlerinde istemsizce yaptığımız, orta sehpalarımızda, büfelerimizde bizim için değeri olan eşyaları bir araya getirdiğimiz küçük toplanma alanlarından çok da farklı değil…
Sadece bu kez herkes bize birer hatırlatıcı, yol gösterici olmak üzere bir araya geliyor!
Doğa ile alakalı ritüellerde en makbul olan doğanın merkezinde olmak olsa da, kendi merkezimiz olan yaşam alanlarımıza da bu akışı uyarlayabiliriz.
Öncelikle sunak alanınız herhangi bir yüzey veya boyutta olabilir. Bu konuda kesinlikle bir sınırlamamız yok. Masa, kitaplık, komodin üzeri, bahçe hiç farketmez. Çok az eşya ile hazırlanmış sunaklar dahi büyük emek ve özenle hazırlanmış alanlar kadar güçlüdür.
Çünkü her zaman vurguladığımız gibi “önemli olan niyettir.”
Kendiniz için ayırdığınız bu alana ekleyebileceğiniz materyaller ise sonsuz…
Doğanın parçası olan ürünler ilk sırada geliyor;
Toprak, seramik, kristaller…
Mevsimsel dokunuşlar (örneğin; bahar dalları, turunçgiller, kozalaklar gibi)
Frekansı yüksek olan şifalı bitkiler,
Çanlar, kitaplar, mumlar, tütsüler…
Sizin için anlamı olan objeler, sevdiklerinizin fotoğrafları,
En önemlisi ise sunak alanlarına her zaman biyolojik olarak zamanla yok olacak parçalar eklemek!
Bu, dünyada değişimin sürekli ve kaçınılmaz olduğunun bir göstergesi olarak ritüellerinizin ayrılmaz bir parçası olmalı.
Peki bu alanda ne yapmalı?
Niyetlerinizi yansıtan dualar, mantralar okuyabilir,
Ritüeller, seramoniler gerçekleştirebilir,
Meditasyon yapabilir, şarkılar söyleyebilir, hedefler koyabilirsiniz…
Burası artık yolculuğunuzun fiziksel bir hatırlatıcısı,
Kalbinizin merkezidir.
Eudemonia’dan sunak alanlarınız için öneriler:
